Gerçek bir hikayeden alıntılılanmıştır

Ve o siyah gözler tam bana baktı. 0 an... Yüreğimin en dibinden bir ses yükseldi: "Anneeemm... Bana o minik pamuk elini uzattı Ve ben bittim Oracıkta, o merdiven boşluğunda, o küçük elin ucunda.. Ben anne oldum. Kızımı aldık. Bize iki fotoğrafını ve birkaç kiyafet verdiler.Kokusu tüm arabaya yayıldı Yolda koşa koşa alışverişe girdik Minik tulumlar, biberon, bez, sabun... Her şeyi aldık Eve geldiğimizde komşular, akrabalar. Herkes koştu. O gece kızım benim yanımda uyudu. Ben hiç uyumadım Sadece onu izledim Ya nefesi kesilirse, ya ağlarsa duymazsam. 5.286 Anne olmanın ilk gecesi bir korku nöbetidir zaten. KızImın yüzü ilk günler hep donuktu, Sırt üstü yatıyor, baș parmağını emiyordu. Kurumda ilgilenilmeyen bebekler kendilerini böyle teselli ediyormuş meger.. O minik parmak, onun tek sığınağı olmuş: Zamanla yüzünün beyazlığı pembelesti. Tepesinde kocaman bir tebessüm açti. Evimizi sesiyle doldurdu: "Annecim... "Babacım.. Onu doğurmadığım halde.. Bir gün göğsümde uyurken sÜtüm geldi. Ben ağladım. Eșim agladı. Bir çocuğun annesi olmak için kan değil, kalp gerekiyormuş Kızım șimdi 5 yaşında. Bazen onu doğurmadığımı Evimizin neşesi, kalbimizin en büyük hediyesi. Ve her gece yatarken bana diyor ki: 'Anne... bizim kavuşma hikayemizi yine anlatsana Babam beni görünce nasıl așık olmus? Ben merdivenden prenses gibi mi inmişim?" Her seferinde gözlerim doluyor. Çünkü bilmez ki. Hem evlat hem kaderim olduğunu.. Kizim.. Annesi kurban olur seni verene Sana kavuștuğum gün, dünyaya yeniden geldim..